bilim adamı - Türkisch Englisch Wörterbuch

bilim adamı

Bedeutungen von dem Begriff "bilim adamı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bilim adamı scholar n.
This scholar studies ancient manuscripts.
Bu bilim adamı eski el yazmalarını inceler.

More Sentences
bilim adamı scientist n.
That is perhaps why many graduates and scientists prefer to do their research and studying in America.
Belki de bu nedenle pek çok mezun ve bilim adamı araştırmalarını ve eğitimlerini Amerika'da yapmayı tercih ediyor.

More Sentences
Technical
bilim adamı scientist n.
Those of us who are not scientists must rely on the judgment and evaluation of professionally qualified people.
Bilim adamı olmayan bizler, profesyonel olarak kalifiye kişilerin yargı ve değerlendirmelerine güvenmek zorundayız.

More Sentences
General
bilim adamı man of science n.
bilim adamı boffin n.
bilim adamı man of learning n.
bilim adamı man of letters n.
bilim adamı rocket scientist n.
Slang
bilim adamı boffin n.

Bedeutungen, die der Begriff "bilim adamı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bilim adamı/kadını scientist n.
enzim faaliyetleriyle ilgilenen bilim adamı enzymologist n.
gereksiz ayrıntılar üzerinde ısrarla duran bilim adamı pedant n.
hastalıkların sınıflandırılması ile uğraşan bilim adamı nosologist n.
kariyerinin başındaki bilim adamı early career-stage scientist n.
kariyerinin başındaki bilim adamı early career scientist n.
kariyerinin başlangıcındaki bilim adamı early career scientist n.
kariyerinin başlangıcındaki bilim adamı early career-stage scientist n.
araştırmacı bilim adamı research scientist n.
köpek balıkları üzerine araştırma yapan bilim adamı shark scientist n.
kıdemli araştırmacı bilim adamı senior research scientist n.
iyi bir bilim adamı a good scientist n.
gereksiz ayrıntılar üzerinde ısrarla duran bilim adamı dryasdust n.
Colloquial
çatlak bilim adamı crackpot scientist n.
Idioms
(bir şey yapmak için) bilim adamı olmak gerekmiyor it doesn't take a rocket scientist (to do something) expr.
(bir şey yapmak için) bilim adamı olmana gerek yok it doesn't take a rocket scientist (to do something) expr.
(bir şey yapmak için) bilim adamı olmak gerekmiyor you don't have to be a rocket scientist (to do something) expr.
(bir şey yapmak için) bilim adamı olmana gerek yok you don't have to be a rocket scientist (to do something) expr.
Speaking
(bunu anlamak için) bilim adamı olmana gerek yok it doesn't take a rocket scientist expr.
(bunu anlamak için) bilim adamı olmak gerekmiyor it doesn't take a rocket scientist expr.
(bunu anlamak için) bilim adamı olmana gerek yok you don't have to be a rocket scientist expr.
(bunu anlamak için) bilim adamı olmak gerekmiyor you don't have to be a rocket scientist expr.
Law
suçluyu inceleyen bilim adamı criminologist n.
suçu inceleyen bilim adamı criminologist n.
Medical
radyoaktivite birimini tanımlayan bilim adamı becquerel n.
sinir sistemi ve beyni inceleyen ve araştıran bilim adamı neuroscientist n.
tıp bilim adamı medical scientist n.
tıbbi bilim adamı medical scientist n.